Ceylan Sineması : Çakırcalı Mehmet Efe |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
ziyafincan
ONURSAL ÜYE Kayıt Tarihi: 29-Ocak-2010 Şehir: İstanbul Status: Aktif Değil Points: 1177 |
Mesaj Seçenekleri
Yanıt Yaz
Alıntı ziyafincan
Bu mesaj kurallara aykırıysa buradan yoneticileri bilgilendirebilirsiniz.
Gönderim Zamanı: 06-Ağustos-2023 Saat 14:56 |
Konu: Ceylan Sineması Film : “ Çakırcalı Mehmet Efe “ Çakırcalı Mehmet Efe, Efelere af çıktı diye kandırılıp, alçakça tuzağa düşürülüp öldürülen Ahmet efenin oğludur. Osmanlı tüm efeleri bu oyunla düze inin af vaadiyle kandırıp ortadan kaldırmıştır. Hasan çavuş namı ile (Memet Ali Akpınar) gavatların önde gelenidir. Her türlü kötü oyunlarda en baştadır. Ahmet efeyi namaz kılarken katleder… Henüz 8- 10 yaşındaki Oğlu Mehmet zaptiyelerin tepikleri ile kaçıp kurtulur. Koşarak eve gelip annesine (Aliye Rona) ya olanları anlatır.. Çakırcalıya gitme, Osmanlıya güven olmaz demekle tenbih eden, Hacı Efe (Danyal Topatan) ne kadar haklı olduğunu kanıtlamıştır. Mehmet’i de kendi yetiştirmeye karar verir. Tüfek tutmasını, nişan alıp atmasını ve en önemlisi ata binmeyi zaman içerisinde öğretir. Bir düğün esnasında orayı basan Osmanlı, düğün sahibinden vergi dahilinde para ister, bir kargaşa ile gelin ile, damadın babası öldürülür. Damat (Atilla Ergun) ile tartışma devam ederken Çakırcalı adamları ile orayı basıp, zaptiyeleri etkisiz hale getirip damadı kurtarır. Kalan zaptiye ile kumandana haber salıp, Hasan çavuşla görüşmek istediğini bildirir. Damat da yalnız kaldığı için Çakırcalıya katılmak ister, Çakırcalı zorluklara katlanabilirsen gel der… Ata arabası ile giden, köylü (Yılmaz Köksal) bir su başında, Efe kıyafetleri giymiş, Rum çeteleri ile karşılaşır. Üzerinde olanları soyup alırlar. Arabasınıda alıp giderler. Bizimkisi per perişan giderken, Çakırcalı ile karşılaşır, önce onlarıda soyğuncu sanmıştır, olayları anlatır. Onlar katılmak istediğini söyler, kabul ederler, üstünde bir şey olmadığından, Çıplak Efe derler… Adını Çakıcı koyarak, köylü kızı Fatma’yı dağa kaldırıp( Fatma Karanfil) ailesinide katletmişlerdir. Çakırcalı kefereleri bir bir öldürüp kızı kurtarır. Kimsesi kalmadığı için oda Çakırcalı’ya sığınır. Hep birlikte Çakırcalının köyüne gelirler. Kızı bırakıp dönerken Çakırcalının annesi, Babanın intikamını almazsan hakkımı helal etmiyeceğim der. Çakırcalı annesinin duasını alıp tekrar dağa çıkarlar… Osmanlıdan emir gelmiştir, Çakırcalı ölü veya diri yakalanacaktır. Bu görev yine Hasan çavuşa verilir. Hasan çavuş adamlarını alıp Çakırcalının köyünü ve evini basmaya gider. Halkı evde odada kıstırıp, karşı gelenleri öldürür…. Bu arada köy basıldığından dolayı Çakırcalıya haber gitmiştir, arkadaşları ile beraber Çakırcalı köye gelir, annesini asılmış vaziyette görünce çılğına döner, hep birlikte karargaha baskın yapıp çarpışmaya girerler. Çok sayıda zaptiye ölür. Çakırcalı bir nara atarak heyt ülen kara donlular, nerede ülen bu Hasan çavuş. Zaptiyeler kendisini aramaya gittiğini söylerler. Çakırcalının arkadaşları ne kadar tutuklu varsa salıverir, üç gündür aç ve susuz olduklarını belirtirler. Bu arada manipleci mors alfabesi ile şifreli yazı bildirmektedir, hemen Çakırcalı manipleyi durdurup, telsizciye yaz, Ben Çakırcalı Kaymaklıyı Bastım; zaptiyeleri fare gibi dağıttım. Hasan çavuşu karşıma çıkarmazsanız, bütün karakolları, cephanelikleri, posta trenlerini dağıtacam, Çakırcalı dediğini yapar, yazlen yaz…… Mülazım Rüstem (Süleyman Turan) İstanbuldan destek için gönderilir, ( Reha Yurdakul) Kumandana ulaşan Mülazım, kumandana aldığı emir üzre geldiğini bildirir. Kumandan destek olsun diye Hasan çavuşa gönderir. Hasan Çavuş olduğu yerde köylülere zulmetmektedir. Mülazım yaptığı eziyetlerden dolayı Hasan çavuşa epeyce sitem eder… Hasan çavuş aldığı bir mesaj ile Çakırcalının olduğu yere baskına giderler. Çakırcalı ülen kara donlular diye önlerini çevirir çarpışmaya başlarlar, Çakırcalı Hasan çavuşu vurur, zaptiyeler Hasan çavuş vuruldu diye geri kaçarlar, Mülazım kaçanları durduramaz. Yalnız tek başına kalır. Benide vurun desede, Babamın öcünü aldık biz vurduk vuracağımızı. Sen git mülazım efendi der Çakırcalı. Çakırcalı davul zurna ile köyünde karşılanır, sözlüsü Ayşe’ye (Hülya Darcan) evleneceklerini söyler, ve düğün şenlikleri yapılır…. Evlenirler. İçten içe Çakırcalıyı seven köylü kızı Fatma, o gece köyü terk eder. Bu arada Mülazım efendi ile Kumandan (Reha Yurdakul) Çakırcalıyı düze indirmek için aralarında konuşurlar, Mülazım, eyer Çakırcalı af edilir ise, ben onu razı ederim der. Kumandan kabul eder. Mülazımda Çakırcalıya bir haberci gönderip buluşmak ister. Gökdelen tepesinde buluşup konuşurlar, Hacı efe bununda bir tuzak olduğunu, babasınıda böyle tuzağa düşürdüklerini desede, mülazım efendinin dürüst biri olduğu için güvendiğini söyliyerek, ne olursa olsun düze iniyoruz der… Davul zurna ile beraber halkın alkış ve tezahüratiyle karşılanır. Kumandan Çakırcalı ve adamlarının silahlarını bırakmasını istesede, Çakırcalı ve adamları silahlarını bırakmıyacaklarını bildirirler. Okunan ezan ile camiye doğru yönelirler, köylü kız fatmada onlara yakındır, zaptiyelerin konuşmasında onların tuzağa düşeceklerini duyunca Çakırcalıya seslenir amma sesini duyuramaz zaptiyeler kuvalamaya başlar, tam camiye girerken efem tuzak diye bağırır, arkadan gelen zaptiye fatmayı silah ile öldürür, Çakırcalıda kaması ile zaptiyeyi boğazından vurur. Vay kara donlu kahpeler diye bağırır. Binbaşı teslim ol der… Mülazım efendi bu kalleşlik bu sözü tutmadınız deyip apeletlerini söküp atar mülazım efendide Çakırcalıya katılır. Bunu önceden bilen Hacı efe otomatik silahlarla tüm zaptiyeye ateşe başlar. Sayıca çok olan zaptiyelerden kaçan Çakırcalı ve adamları her tarafları sarılı olsada çemberi yararlar, bu esnada mülazım efendi vurulur… Kumandan odasına gelip, Ödemiş hükümet konağından telefon edip yardım ister, Çakırcalının karıncalı dağa kaçtığını, Aydın ve çevre birliklerden destek ister. Çakırcalı gizli bir geçit ararken, Hacı Efenin yanlış bir kurşunu ile vurulur, geçidi bulmuştur, oradan gidin der, yalnız Osmanlı öldüğümü bilmesin, ölünce başımı kes der… son nefesini verir, hacı efe gövdeden başı kesip ayırır. Zaptiyeler kimseyi bulamaz. Ayşe kadın ile Cesedin başına gelirler, belindeki benden tanırlar, Ayşe kadın cesede sarılıp ağlar. Çakırcalının adamları üzgün olarak geçitten gidip canlarını kurtarırlar. Filmimizde böylece biter…………………………. S O N Dip Not: Kartal Tibet Türk Sinemasına kazandırılmış çok önemli oyunculardan birisi olmuştur. Hele tarihi filmlerdeki oyun gücünü her konuda göstermiş, seyirci tarafından ayakta alkışlanmıştır. Suat Yalazın Karaoğlan’ı, Sezgin Burak’ın Tarkan’ı gönlümüzde ayrı bir yer tutmuştur. Başarılı oyun gücü ile duygusal salon filimlerinde’de çok güzel oynamıştır. Dört yapraklı yonca olan baş artistler ile bizleri çok hüzünlendirmiştir. 1950 Yılında çekilen Çakırcalı, 1969 yılında, aynı konu ile yine çekilmiştir. Oyun gücü ve kadrosu ile çok başarılı olmuştur. Bundan dolayı aynı seyirciler defalarca bu filmi seyretmiştir. Ceylan Sineması Çakırcalı filmini 1970 yılında şimdiki İş Bankasının olduğu yazlık yerinde vizyona girdi. Çok sevildi, beyenilen, tutulan filmlerden birisidir. Çakırcalı 1900 yıllarında Aydın, İzmir, Ödemiş dolaylarında ve dağlarında bulunmuştur. Bir çok Efeler Kurtuluş savaşında Rumlara karşı bir çok alanda başarı kazanmışlardır. Robin Hut gibi bir efsana kahramanıdır Çakırcalı, haksızlığa karşı direnen, yurt seven efsane bir kahraman olunca köylüler tarafından hep desteklenmiştir… Bir Sinemacı olarak inanın bu film ancak bu kadar güzel olur. Tüm emek verenleri ve yakın zamanda kaybettiğimiz Kartal Tibet’i rahmetle anıyorum… Her ne kadar sürçü lisan ettiysek af ola, Selam ve Sevgiler siz sevgili dostlara ,,,,,, Ziya Fincan |
|
Urfalı doğulmaz ama Urfalı olunur,delisiyle velisiyle birecikli olmak ise ayrı bir meziyet ister.
0532 633 90 34 |
|
Yanıt Yaz | |
Tweet
|
Forum Atla | Forum izinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |