Forum Anasayfası Forum Anasayfası > BiRECiK GENEL > NOSTALJi (ESKiDEN BiRECiK) > Birecik Anılarım
  Aktif Konular Aktif Konular RSS - " At Arabacı Cezayir "
  YARDiM YARDiM  Forumu Ara   Olaylar   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

" At Arabacı Cezayir "

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
ziyafincan Açılır Kutu Gör
ONURSAL ÜYE
<font color=008000>ONURSAL ÜYE</FONT>
Simge

Kayıt Tarihi: 29-Ocak-2010
Şehir: İstanbul
Status: Aktif Değil
Points: 1177
Mesaj Seçenekleri Mesaj Seçenekleri   Teşekkürler (0) Teşekkürler(0)   Alıntı ziyafincan Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: " At Arabacı Cezayir "
    Gönderim Zamanı: 12-Ağustos-2023 Saat 01:49


              



            Memleketimden İnsan Manzaraları :
            Konu : “ At Arabacı Cezayir “       

          Birecik Forum Sayfasında 7 Ekim 2009 Saat 19:32
               Oğuz Ali Ayata abey cezayir’in Aşkını Birecik Forumunda en güzel şekilde anlatıp dile getirmiştir. Bunun yanı sıra çok kıymetli dostlarda kendi görüşlerini bildirmişlerdir. Herkesin düşünce ve yorumu farklı olsa da görüşler aynı noktada birleşiyor…
          Burada en önemli nokta ise Ülker’in öz verisi, anlatılanlara dostane olarak yaklaşıp, olumlu veya olumsuz tepkileri göz önüne alarak, yazılanlara duyarsız kalmayıp düşünce ve duygularını dile getirmesidir…   

               1968 Yılı Ceylan Sineması’nın yazlığı şimdiki İş Bankasının yerinde, Temmuz ayında Yılmaz Güney Benim Adım Kerim filmi gösterime girdi, Galaya da Birsen Menekşeli gelmişti. İkindiden sonra bir fırtına koptu ki sorma gitsin. İskelede uçmayan peçe kalmadı. Ahşaptan olan Sinema perdemizde fırtınaya dayanamayıp, yarısı yıkılıp uçtu. Babam hemen kale altında olan tanıdık marangozları çağırdı, sağ olsunlar hemen geldiler, Ceylan ammi şu an bir şey yapamayız, yarın sabah erkenden gelip öğlene kadar bitiririz, sizde hemen boyarsınız.. Hava çok sıcak olduğundan, sinema seyircileride gala nedeniyle erkenden gelmişti, babam gelenlere bakın babey hayran perdemiz yıkıldı, ben yarım perdede küçük objektif ile gösterim yapabilirim, ama yok tam perde derseniz bu sıcakta girin kışlığa filmi orada oynatalım. Hepsi bir ağızdan yok Ceylan ammi küçük olsun acık havada filmi izleyek. Babam makineyi sağlam kalan perdeye göre ayarladı. Film başlamadan önce Filmin yapımcısı sahneye çıkıp seyircilerle epeyce konuşma yaptı, daha sonra Birsen Menekşeli de sahnede seyirciler ile film çekimindeki zorlukları anlattı. Alkışlarla sahneden indi. Aynı gece Nizip Özalkan Sinemasında da gala vardı. Elimizdeki Müzikli kısımlar, ara parçalar ile elevalarla filmi başlattık. Ben ve Ceyrancı Ali ustam motor ile Nizip’e filmin ilk bobinini almıya gittik. Oynayan parçalar bitmeden yetiştik ve film başladı, ikinci perdeyide aynı şekilde yetiştirdik. Yazlık sinemanın hoşluğu, filmin hoşluğu, seyircinin hoşluğu, her kes mutlu … Ey daha ne olsun. 
    Devrisi gün Marangoz Mecit usta ve ekibi öğlen olmadan perdeyi bitirdiler. Babam bu arada boyacı Sadin abey ile Müslüm ustadan perdeyi boyamaları için görüştü, ellerinde olan işten dolayı gelemiyeceklerini bildirdiler. Müslüm usta Kontralit perdeye boya yerine üstübeç ile süt karıştırın daha iyi olur dedi. Belki iskelede kurmak lazım. Hiç bir şeye zaman yoktu. Karşımızdaki postaneden geçirme uzun merdiveni aldık, Merdiveni perdeye en dik şekilde dayadık, Cezayir merdivenin alt kısmında bir elinde boya kutusunu tutuyor, diğer eli ile merdivende asılıp maymun gibi sallanıyordu, bende fırçayı batırıp boyamaya başladım. Cezayir vücut ağırlığı olmadığı için hiç yorulmadan duruyordu. Akşama kadar perdeyi boyadık. Değmeyin Akeze Ahmed’ in kefine…
       Cezayir o düşkün haliyle, hep ütülü pantlon ile son moda gömlek giyerdi. At arabasında iş olmazsa hep sinemaya bizlere takılır, bizlerde onu yalnız bırakmazdık. Kapıda bilet keser, beleşçileri sinemaya bırakmazdı. Döyüşü davası hec bitmez, hiç kimseden de korkmazdı. Arabasının atı ile arkadaş gibi konuşurdu. Selevat yokuşunda Foto Fırat Ahmet abenin inşaat malzemesini hep o götürürdü. Atı hiç zorlamaz, at da onun durumunu bilir, ağır ağır yokuşu çıkardı.
           Bir gün sinemada pişti atarken, baktık Cezayir ağ of çekiy, her ola ne var dedik. Sormayın akey sormayın, de hele akey, ben aşık oldum . O an sanki hepimiz bir şok yaşadık. Akeze Ağmet, Makines Emin Şahin, Tabalacı Cilo Abdulla, Hösen abem ve kardeşim Memet. Üle oğlum sen delimisin, ne deseniz boş, bir dekke görmeden yerimde duramayım. Ğır gür, üle şele bele derken. Dedik üle kız kim, aha dedi onu heç sormayın, de hele .. Belediyede Çulcu Mithat amminin kızı Ülker der demez. Üle get, başına belamı araysın, iki kardaşıda püsküllü bela ki hemde ne bela. Tev Cezayirin umurundamı, adamın gözü kara, kimseyi biplediği yoğ. Neler etmedik ki, biz ne desek Cezayir efendi tersini yapıy, başa çıkmak ne mümkün…
           Cezayir işi gücü bıraktı, sebeğ akşam aşkının peşinde at koşturup AT arabasını sürüy… Ülker nerde bizim aşık orda. Ne demedik, neler söylemedik ki, bizim deli NUĞ dey, Peygamber demey, netsek boş… Ülkerin iki ağabeyi de defalarca önünü kesip bir çok nasihat verseler de ohoooo dinliyen kim. Üle resmen öldürünlen beni, öldürünlen beni diye iskeleyi ayağa kaldırdı, Babam ve camlı kahvede oturanlar, zar zor iki kardeşide razı edip gönderdiler. Babam Cezayiri Sinemaya götürüp bir çok nasihat etsede, adamın bir kulağından giriy, öbür kulağından çıkıy, dinliyen kim…
                    1981 Senesinde Belediye Elktrik işlerinden istifa ettim. İskele Çarşı başında dükkanı kiraladım, önceleri elektrik işi yaparken, Belediye tahsildarı Ömer abeyin (Ömer Aytış) ın teşviki ile bant ve kaset işinede başladık. Ceylan Elektrik, Ceylan Bant…
             Makines Emin Şahin Almanya’ya gideceğinden dolayı Ferhat Sinemasından ayrıldı. Baba dostumuz Kemal abey (Ferhat Kemal) bana gelip benden makines olarak çalışmamı istedi. Sinema maceram tekrar başladı. Her film deyiştigi gece Cezayir geyinip, kuşanır dükkana gelirdi. Sinema saatine kadar bende kaset kayıtları ile Cezayire müzik ziyafeti çekerdim. Çok mutlu olurdu beraber dükkanı kapatır, Cezayiri sırtıma yada boynuma alır koşarak sinemaya giderdik. Film bitince yine boynuma alır, gece yarısını geçmiş, şarkı türkü söyliyerek, bağıra çağıra yağmur altında, çörtenlerden kurtuluş yok  sudan çıkmış balığa dönerdik. Yine de mutlu olarak Kayalar altındaki evlerine bırakırdım…

               Dip Not: Esas olan Cezayir’in Aşkı’nı Oğuz Ali (Oğuzun Kahvesinde) ayrıntıları ile okumanızı tavsiye ederim. Biz yalnız Cezayir ile beraberliğimizi dile getirdik. Yalnız şunu bilmenizi isterim, Cezayir hiç bir dolduruşa ve gaza gelmezdi, he he der bildiğinden de şaşmazdı. Cezayir’in köylerde çerçilik yapan babasının her iki gözü de görmezdi. 6 veya 8 eşeği vardı, hepsinin boynuna ayrı bir seste çıngırak takmıştı, yoldan ayrılan veya geride kalan eşeklere, çıngırak sayesinde eşeklere taktığı isimlerle seslenip sürüye katardı.
       Birecik ile Halfeti’ye düzenlenen gezimizde azda olsa Ülker ile biraz konuştuk. Bu kadar zaman geçmiş olsa bile Ülker en nazik şekilde olan yanlışları anlattı. Yerden göge kadar haklı olsam da ne yazar. Olan yanlışı benim düzeltmeye gücüm yetmedi. Yalnız şunu yine dile getireyim, Oğuz Ali beye demiştim. Keşke o AT arabasına kurulup bende BEN HUR’u yaşayıp, Birecik’te AT arabası ile bir dolaşıp tur atsaydım… Bende dedim ki keşke yapsaydın HA.
       Ceylan Sinemasının yazlığı yıkım nedeni ile şimdiki belediye evlerinin olduğu yere taşındı film başlamadan saat 8 gibi cilo Abdulla ile Cezayir bir kavgaya tutuştular ne olduğunu anlamadık, cilo kendini Fırat Kenarına atıp kaçtı, Cezayir hemen oradan 6 - 7 adet taş alıp cilonun kaçtığı yere tek tek   fırlattı, her taşta cilo ağ yandım diye bağırıyordu, zar zor durdurduk cilo geldiki ne gelsin yüzü gözü kan içerisinde 5 yerden kafası kırılmış  üle gülesen mi, ağlayasan mı, ülen cezayir sen bu karanlıkta nasıl vurdun, abo le abo   hemen hastaneye yetiştirdik.. Sögütlük arkasında AT arabasını Fırata sürer arabayı yıkar, çıktıktan sonra atı arabadan çözer, ata biner atla beraber Fırat’ta yüzerdi. AT onu hiç bırakmazdı…
        Bilin veya bilmeyin, Cezayir ne ilk, nede son. Sen peri padişahının kızına aşık olursun. Mutluluğu yalnız tek başına yaşarsın... Ülker’e sevdikleri ile beraber bir ömür mutluluklar dilerim. Sırma Saçlı çilli kız, hep mutlu ol. Her şey gönlünce olsun…
Göçüp giden Cezayir gibi tüm garibanların da mekanı cennet olsun.     Hadeeeee eleva elevaaaaaaaaa
            Not: İmla kuralı ARAMAYIN HA, her şey konuştuğumuz kimin LO   ,,,,,,       
                                                     Ziya Fincan

Kahveci Şakir abeye bitişik olan Fırat Kenarındaki belediye garajı. Berber Sadinin damadı Elektrikçi Şığ Müslüm Dedecan. Ziya Fincan. Cezayir.



At arabacı Abdullah Cezayir Emin şahin



Urfalı doğulmaz ama Urfalı olunur,delisiyle velisiyle birecikli olmak ise ayrı bir meziyet ister.

0532 633 90 34
Yukarı Don
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
  Paylaşım   

Forum Atla Forum izinleri Açılır Kutu Gör

Forum Software by Web Wiz Forums® version 12.03
Copyright ©2001-2019 Web Wiz Ltd.

Bu Sayfa 7,094 Saniyede Yüklendi.