Köprü Camiinin yerinden Orman Fidanlığının daha aşağılarına kadar kendir çubuğundan elde edilen çubuklarlave inceltilmiş liflere çığ örülür ve bu çığlarla derme çatma çardaklar kurulur, Birecik Halkının yüzde yetmişi bu çardaklara yerleşirdi. Buna kebyeye çıkma denilirdi. Yörede yetişen kendirler işlenmek üzere, at, deve ve eşeklerle kebyeye Fırat'ın kıyısına getirilirdi. Her kendircinin Fırat kıyısındaki kendi bölgesine indirilirdi, buna kendirci deyimiyke mengüh denilirdi. Mengühler Fırat'ın içine çekilir suya gömülürdü. Birkaç gün suda bekleyen mengüh sudan çıkartılır ve Bekür(Kızılderililerin çadırı şeklinde) yapılıp kıyıya dizilirdi. Bekürde kuruyan kendir bağları Kebyedeki çardaklara dağıtılırdı. Çardakların önüne uzatılan kendir bağlarının, kadın ve çocuklar tarafından başları kırılır, liflerle çubuklar ayrıştırılır, çubuklar kışın yakmak için bağ haline getirilir, kendir lifleri ise kendir sahibine verilirdi. Böylece kendir, ekimden büküm aşamasına gelirdi. 

 

Her akşam çardaklarda toplanan kendirler ambarlara taşınır, orda önce  mataf denilen polis joplarına benzeyen kısa sopalarla dövülür, peşinden bir metre iki metre ebadında üzeri uzun kalın çivilerle kaplı tarak şeklindeki araçta taranır. Tel haline gelen kendir balyalar biçiminde kendirci burgalarına getirilirdi. Gecenin ikisinde uykusundan kaldırılıp kendirci burgasına getirilen çocuklar dolabın başına geçirilir; ustasının "çevir len!" komutuyla dolap dönmeye, kendir bükülmeye başlanırdı. Gün ağardığında  bir türküdür tutturulurdu...

 

-Kızım seni Ali'ye verelim mi?

-İstemem babacığım istemem, onun adı Ali eder beni deli.

...

-Kızım seni kendirciye vereyim mi?

-İsterim babacım isterim

-Onun adı kendirci, yedirir badem içi.

-İsterim babacığım isterim.

Türkü sesleriyle kendirci çıraklarının "Hööööööööölll" sesi birbirine karışırdı.

 

1970li yıllara kadar 70-80 kendirci burgası vardı. Bu burgalarda imal edilen kalınlı inceli ipler G.Antep'ten Bitlis'e kadar dağıtılırdı. Kalitesinden dolayı Birecik Kendiri çok tercih edilirdi. 

 

Mesleğini 1993 yılına kadar sürdüren bilinen en son kendirciler Kirbiş Müslüm(Balıkçı), Lapa Ahmet(Gözügök), Yarım Şıho ve Emeleç Müslüm(Sazoğlu) gibi ustalardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ECZACI MUSTAFA SAYAR